Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Huzursuzluk

 Huzursuzluk ne zaman son bulur? Yaşamak için neden fazladan motivasyon gereklidir? Toplumdan koptukça neden insan yabancılaşır ve anlaşılmaz olur ? Sürekli bir akışın içinde akla gelmeyen sorular ve anlaşılamayan şeyler, akışın dışına çıkıldığında neden farkedilmeye başlanır? Bir insanın diğer bir insanı anlaması için neden benzer yaşam şekillerinde yaşamaları gerekir ? Yaşamın bir kıymeti var mıdır? Hergün bir sürü insan ölüyor ve belki ondan daha fazla insan doğuyor. Eğer hepsinin yaşamı da özelse normallik arayışı içine girmemize ve düzen oluşturmamıza ne gerek var ? Eğer herkes özelse, herkesin doğada yalnız veya küçük bir grupla kendi yaratılışını içinden çıkarması gerekmez mi ? Yaş ilerledikçe kavramlar karışıyor. Sanki hepsinin içi daha bir doluyor. Bu kadar bilgi akışının olduğu bir ortamda sabit bir düşünceye sahip olabilmek çok zor. Bilginin bu kadar hızlı yayılabildiği bir ortamda sürekli bir şeyler değişiyor. Ve bu değişim stres yaratıyor. İnsan ırkımız geliştikçe yaşamak
En son yayınlar

Düşünceleri susturmak

 Düşüncelerimi susturmak için aklıma yazmaktan başka bir şey gelmediği bir durumdayım. Zihnimde rastgele dönüp duran şeyleri algılayamıyorum. Sürekli bir şeyler geliyor ve geçiyor. Dalgınlı yaratan bu durum karşısında nasıl tavır alacağımı bilmiyorum. Böyle durumlarda bir şeyler yapma niyeti içine girip eğer bir aktivite bulursam onu yapmaya çalışıyorum. Düşünmek gerçekten zor geliyor. Akıldan geçen onca yüzeysel düşüceden birini seçip derinlemesine incelemek stres yaratıyor ve bu stresten kaçmak için kendimi başka bir şey ile avutuyorum. Herhangi bir aktivite içerisindeyken de aklıma düşünceler gelmesini engelleyemiyorum. Bu durum aklımı toparlayamamama ve yaptığım işin hakkını veremememe neden oluyor. Derinlemesine düşünmek nasıl oluyor halen bilmiyorum, çünkü böyle bir durum yaşanırken dikkatimi dağıtmaya alıştım. Tek bir konu üzerinde ilerlemeye başladığımda ilk başta her şey çok güzel gidiyor. Daha sonrasında o işle uğraşırken karşıma çıkan fırsatları kaçırdığım için tereddüte düş

Bilmek

 Ben insanoğlu, Gökyüzünde bulutlar ne güzel duruyor, onlara ulaşabilmeyi isterdim. Deniz ne güzel ,içinde yaşamak isterdim. Toprağın üzerinde yürüyorum Neşeliysem koşuyorum ,mutluysam bulutlara dokunuyorum , üzgünsem maviliklere dalıyorum. Toprakta doğdum ,denizde büyüdüm ,bulutların üstünde yaşlanıyorum. Domadı yüreğim ,doymadı nefsim . Ne sevmeye doyabildim ne sevilmeye , ne gitmelere, ne gelmelere. Her zaman daha iyisini istemekmiş benim kaderim. Daha iyi yerlere ulaşabilmekmiş amacım. Oysa ben sadece yürümek isterdim ,sonrada pişman olmadan. Koşmak isterdim gücümün yettiğince. Yüzmek isterim dertlerin arasında ,uçmak isterim mutluluktan, bulutların yanında Ne çok şey istermişim  Ben insanoğlu, Elimde yüz şey olsa , yüzbirinciyi beklerim. Pişman olmak saçma ,yaşanmış şeylerden ders almak gerek. Belkı de pişmanlıktır bize hatırlatan eksik yanlarımızı. Belki de pişmanlıktır bizi daha ileriye götüren. Bilemiyorum. Keşke bir şeyler bilsem